قراءة في كتاب

الأسس الفلسفية للفكر الغربي الحديث: تقييم للدين والإدراك البشري Philosophical Foundations of Modern Western Thought: An Assessment of Religion and Human Perception, Tuncay İmamoglu Modern Batı Düşüncesinin Felsefî Temelleri: Din ve İnsan Algısı Üzerine Bir Değerlendirme, Tuncay İmamoğlu

Merve Sevde UÇAR Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi 0000-0001-7241-3750

DOI:

10.30523/mutefekkir.1219628

كيفية الاقتباس

Uçar, Merve Sevde . "الأسس الفلسفية للفكر الغربي الحديث: تقييم للدين والإدراك البشري". . المتفكر 9/18 (2022), 577-582. https://doi.org/10.30523/mutefekkir.1219628

Zotero Mendeley EN EndNote

الملخص

İnsan doğası gereği bilmek isteyen ve dolayısıyla sorgulayan bir varlıktır. Hayatını anlamlandırabilmek adına pek çok soru sorar ve anlam arayışına cevap olabilecek bir yer arar. Bu noktada ise dine yönelir. Çünkü din duygusu insanın fıtratında var olan bir duygudur. Bu duyguyu hayatından uzaklaştırdığı veya çıkardığı takdirde pek çok problemle karşı karşıya kalır ve dinin hayatında bırakmış olduğu bu boşluğun yerinin ne bilim ne de başka bir ideolojiyle doldurulamadığını görür. Bu noktada hayatın anlamını yitiren insan için din kurumu tabiri caizse bir kurtuluştur. M. Heidegger’in de dediği üzere, bu anlamsızlıktan “Bizi ancak bir tanrı kurtarabilir”. Çünkü din, insanı akıl varlığı olarak ele almakla birlikte aynı zamanda onun duygu dünyasına da hitap ederek hayatını anlamlandırması noktasında ona cevap olur. Bundan dolayı tarih boyunca insanlar dine ihtiyaç duymuş ve ondan vazgeçememiştir. Buradan hareketle diyebiliriz ki, dinin insan hayatındaki yeri ve önemi yadsınamayacak kadar büyüktür.

İnsan doğası gereği bilmek isteyen ve dolayısıyla sorgulayan bir varlıktır. Hayatını anlamlandırabilmek adına pek çok soru sorar ve anlam arayışına cevap olabilecek bir yer arar. Bu noktada ise dine yönelir. Çünkü din duygusu insanın fıtratında var olan bir duygudur. Bu duyguyu hayatından uzaklaştırdığı veya çıkardığı takdirde pek çok problemle karşı karşıya kalır ve dinin hayatında bırakmış olduğu bu boşluğun yerinin ne bilim ne de başka bir ideolojiyle doldurulamadığını görür. Bu noktada hayatın anlamını yitiren insan için din kurumu tabiri caizse bir kurtuluştur. M. Heidegger’in de dediği üzere, bu anlamsızlıktan “Bizi ancak bir tanrı kurtarabilir”. Çünkü din, insanı akıl varlığı olarak ele almakla birlikte aynı zamanda onun duygu dünyasına da hitap ederek hayatını anlamlandırması noktasında ona cevap olur. Bundan dolayı tarih boyunca insanlar dine ihtiyaç duymuş ve ondan vazgeçememiştir. Buradan hareketle diyebiliriz ki, dinin insan hayatındaki yeri ve önemi yadsınamayacak kadar büyüktür.

المراجع

  • Tuncay İmamoğlu, Modern Batı Düşüncesinin Felsefî Temelleri: Din ve İnsan Algısı Üzerine Bir Değerlendirme (İstanbul: İz Yayıncılık, 2013).

الرخصة

الحقوق الفكرية (c) 2023 المتفكر
Creative Commons License

هذا العمل مرخص بموجب Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.